Histeroskopik Miyom Alınması

Miyom (Myom Uteri) Nedir?

Miyom yani Myoma Uteri, uterusta oluşan iyi huylu tümörler anlamına gelir. Bu yapıların büyüklükleri farklı farklı olabilir. Genellikle yavaş büyüme gösterirler ve bazen de hiç büyüme görülmez. 30 ile 40 yaş aralığındaki kadınlarda yaygın olarak görülmektedir ve pek çok sebeple bu yapıların alınması gerekebilir. Büyüme gösteren oluşumlar, büyük boyutlu olanlar ve benzeri çeşitli şekillerde alınabilir. Özellikle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların bu yapılardan kurtulması gerekir.

Myoma Uteri Nasıl Teşhis Edilir?

Myoma uteri teşhisinde, ultrason sık kullanılan bir araçtır. Hem tanıyı doğrulamak, hem de tümörleri haritalandırmak için ses dalgalarından faydalanılır. Histeroskopi ise hem teşhis hem de tedavide kullanılan bir yöntemdir, dolayısıyla teşhis sürecinin de bir parçası olarak ifade edilebilir.

Histeroskopik Miyom Alınması Nasıl Yapılır?

Anormal uterin kanama adı verilen durum, yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkar ve bu sorun genellikle rahim iç zarındaki miyomlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda sorunun çözülmesi için Histeroskopik miyom alınması şarttır. Histeroskopik miyom alınması, sıkça uygulanan bir işlemdir.  Yapılacak işlem ise Histereskop adı verilen 1 – 3 mm çapındaki aletin, vajinal yoldan rahim içerisine sokulması, miyomların tespit edilerek temizlenip çıkarılmasıdır. Kısacası basit ve güvenli bir tedavi şeklidir.

Histeroskopik Myomektomi olarak da ifade edilen Histeroskopik miyom alınması işlemi, öncelikle rahimdeki anormal oluşumların tespit edilmesi, daha sonra da tespit edilen anormal yapıların temizlenmesi şeklinde gerçekleştirilir. İşlemin ortalama olarak 30 ile 60 dakika arasında bir süre zarfında bitmesi beklenir. Yine de yapılacak olan işleme göre süre değişiklikleri olabilir. Genellikle lokal anestezi yeterlidir. Pratik, riskleri düşük ve de uygulama sonrası sürecin hasta açısından konforlu olması, tercih edilmesinde önemli etkenlerdir.

Histeroskopik Miyom Alınması Sonrasında

Histeroskopik miyom alınması işleminden sonra, genellikle hastalar dikkat çeken bir ağrı, sızı, rahatsızlık hissine sahip olmaz. Hafif düzeyde seyreden ağrılar olabilirken bunun içinde doktorun vereceği antienflamatuar ilaçlar yeterli olacaktır. Hastanede yatışı gerektirmeyen işlem, aynı gün hastanın eve gitmesini mümkün kılar. Bununla birlikte ertesi gün normal günlük rutine dönülebilir, hatta iş hayatına da devam edebilirsiniz. Hafif vajinal kanamalar olağan bir durum olduğundan sorun teşkil etmez ancak şiddetli bir kanama ya da ağrı söz konusu ise kesinlikle doktorunuza haber vermelisiniz.

Uzman bir doktor bu süreci sorunsuzca atlatmanızı sağlayacaktır. Profesyonel ve tecrübe sahibi hekimler, sizin için en doğru tedavi şeklini tespit edebilir. Bu aşamada iletişimin önemini de unutmamak gerekir, iyi iletişimi ile doktorumuz Dr. Banu Göker ile hızlı bir tanı-tedavi süreci ile sağlığınıza kavuşabilirsiniz.